Pastırma’nın anavatanının Kayseri olduğu tartışılamaz. Orta Asya’ da atın eğeri ile heybe arasına sıkıştırılmış tuzlanarak kurutulmuş etle sefere çıkan ecdadımız, yıllar sonra Kayseri’ye gelmiş; burada da ecnebi komşularından çamanı öğrenerek bugünkü pastırmayı yapmaya başlamış...
Nitekim bugün 80- 90 yıldır, hatta daha fazla süredir pastırma- sucuk imalatı yapan insanlara gidip sorun, onların babalarının- dedelerinin yanında çalışan Ermeni veya Rum kökenli ustaların olduğunu söylerler size...
Pastırmayla ilgili Kastamonu, Sivas,Tokat vs. ne diyorsa hepsi hikaye... “Efendim filan yerin pastırması daha iyiymiş.” Bu muğlak bir değerlendirme olur. İnsanların damak tadı farklı farklı. Çocukluğumda Sarız Yalak’ta yediğim tereyağlı bulgur pilavı ile ayranın lezzetini aradan geçen 50 yılda hiçbir yerde yiyemedim...
Ama pastırma Kayseri’nin malı... Başta Şahin?Sucukları markası ile bu işi yapan Endürlüklü Fazlıoğlu kardeşler olmak üzere Kayseri’de on kadar firma pastırma ve sucuk üretimi yapıyor. Bunların Türkiye genelinde en meşhuru şüphesiz ki Şahin?Sucukları... Yıllar önce, benim hemşerim de olan o dönemdeki reklamcısı Muhittin?Özdemir’in dillendirdiği ‘Made In?Kayseri’sloganı ile yola çıkan?Şahin Sucukları şehrimizin pastırma ve sucuk üretiminde en önemli markası oldu.
İsim isim yazmayayım ama keşke diğer markalar da bunu yapabilseler. Onun için kim ne demiş ona çok kulak asmadan biz pastırma ve sucuğun en iyisini yapıp makul fiyata tüketiciye ulaştırmalıyız.
Tarihi kaylıtlara göre 1649 yılında Kayseri’ye geldiğini öğrendiğimiz Evliya Çelebi Seyahatname'sinde, ''Melukat ve imalat-ı has beyaz ekmeği, lavaşa yufkası, katmerli böreği, matbah baharlı böreği, lahm-ı kadit namı ile şöhret bulan kimyonlu sığır pastırması ve miskli et sucuğu hiçbir yerde yoktur. İstanbul'a hediye olarak gider'' diye övdüğü Kayseri pastırması tarihten günümüze dünya çapındaki haklı ününü sürdürüyor...
Size tarihten, Osmanlı arşivlerinden iki vesika daha aktaracağım. Yıllarca Osmanlı arşivlerinde çalışmış olan ve halen KAYÜ’de görev yapan dostumuz?Mustafa Özbek’in gönderdiği iki vesikayı da pastırmanın Kayseri tarihindeki yerinin teyit ve tespiti adına yayınlayalım.
Biraz sonra göreceğiniz ilk belge Osmanlı arşivlerine 23 Haziran 1794’de girmiş. Hicri takviminin 2. ayı olan?Safer ayında Kayseri’den Matbah-ı Amire’ye, yani Saray?Mutfağı’na gönderilen pastırma, sarımsak, un, zahire, elma vs. yüklere ait defter kayıtlarını içeriyor. İşte o belge:
İkinci belge ise; Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru 9 Ağustos 1918 tarihini taşıyor. Kayseri’den Üçüncü Ordu’ya ait 400 bin?kg pastırmanın Kayseri- Sivas üzerinden ulaştırılmasının mümkün olmaması sebebiyle, Ulukışla üzerinden (tren yoluyla)?Dersaadet’e (Payitaht’taki Osmanlı Ordugahı- Saadet?Kapısı) , oradan da Trabzon’a gönderilmesinin daha uygun olacağına dair?Osmanlı Arşivleri’ne girmiş bir belge bu da...
İşte o belge...
İşte size ‘tapu gibi- kapı gibi’ iki belge... Pastırma üzerine hak iddia eden Kastamonu, Sivas, Tokat gibi illerin elinde böyle tarihi vesikalar var mı? Biraz da bu şehirler bize sataşarak reklam yapmak, yani kendi şehirlerinde de pastırma üretildiğini duyurmak istiyorlar. Bunun için biz elbette kendi markamıza, değerimize sahip çıkalım, ancak onların pastırmalarını da çok ciddiye almayalım.
Mış… Miş… Muş…
00-CHP Melikgazi Kongresi’ni muhaliflerin kaybetmesi ile eski milletvekili adayı ve il başkanı olan çok sayıda isim il delegesi seçilememiş.
00- Çetin?Arık ve Ümit Özer muhaliflerin kimi aday çıkartacağını merak ediyormuş.
00- CHP’li muhalifler Melikgazi seçimlerini kaybetmenin faturasını birilerine kesiyormuş.
00- KTO, KAYSO, OSB?ve MÜSİAD Başkanları yeni yıldan daha umutluymuş.
00- Metin Feyzioğlu’nun Kayseri ziyaretini İstanbul Baro Başkanı yakından takip etmiş.
00- KAYÜ, Erasmus ve Eche Beyannamesi almış.
00- Mustafa Yalçın ‘Pati Köy’ ile de takdir topluyormuş.
00-Kayseri Şeker Fabrikası ‘markalaşma- bilinirlik’e özel önem veriyormuş.
KULİS BULVARI
CHP İL KONGRESİ NE OLACAK?
CHP 16 ilçe kongresinden 9’unu tamamladı. Elbette taşra ilçelerinin delege sayıları da toplandığı zaman bir yekün tutuyor. Ancak CHP’de belirleyici olan Melikgazi, Kocasinan ve Talas Kongreleri. Merkez dışında en fazla delege Develi’nin. Burada da 13 delege var. Malum Kocasinan ve Talas’ı mavi liste, yani muhalifler. Melikgazi’yi ise beyaz liste yani yönetimde olanlar kazandı. Tabi delegeler ve diğer ilçe delegelerini de kabaca hesaba kattığınızda iki guruba yakın 200 kadar delege var. Bu sayı 190- 210 arasında gider- gelir. Yani şu anda kafa kafaya bir durum söz konusu. Arık yoluna yine Ümit Özer’le devam edecek. Muhaliflerin adayının kim olacağı ise hala belli değil. Mustafa Ayan Melikgazi Kongresi’nde adaylığını adeta ilan etti. Bazı isimlerin?Seyit?Bektaş’a ‘aday ol’ baskısı yaptığını biliyoruz. Muhalifler tek isim üzerinde uzlaşırsa il kongresi kıran kırana geçer. Bu uzlaşma sağlanmazsa Ümit Özer 40-50 farkla kazanır.