31 Mart’ta sandıktan çıkan belediye başkanları, 1 Nisan itibariyle mazbata alıp görevlerine başladı. Neredeyse 5 aylık bir süre geçmiş hizmet yarışında. Özellikle merkezde bulunan ilçe belediyeleri (Melikgazi, Kocasinan, Talas ve Hacılar) ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi, mevcutta yapılan yatırımların devamını sağlama ve projelendirilmiş işlerin takibini yapar konumda bulunuyor.
Bu konum, merkezi bütçeden alınan payın azalması ve her geçen gün merkezden “tasarruf yapın” baskısının getirdiği bir sonuç gibi görünüyor. Belediye başkanları 22 Ağustos’ta AK Parti Genel Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile buluşacak. Erdoğan’ın, özellikle yeni seçilen başkanlara, “Yatırım ve hizmet konusunda dikkatli olmaları, tasarrufa önem vermeleri ve adil olmaları” yönünde mesajlar vermesi bekleniyor.
Parasızlığın pençesinde sıkıştığı söylenen belediye başkanlarının (kimsenin kasasında ne olduğu veya olmadığını bilemeyiz) yatırım ve hizmet noktasında kendi bölgesindeki halka nasıl artı değerler katacağı merak konusu. Para yoksa ve merkezden de gelmiyorsa yeni yollar bulunmalı değil mi?
Bankalardan daha fazla kredi alarak yüksek faizle borçlanmaya devam etmek bunun en kısa yolu. Tabi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istediği yol ise bu değil. Başkanların daha çok çalışıp üreten bir anlayışa sahip olmasını bekleniyor. Artık, yeni imar planları düzenleyip yeni arsalar mı satarlar, (tabi rant oluşturmadan mı yaparlar, yoksa eşe dosta yine rant olsun diye mi davranırlar bilemeyiz…) Kira gelirlerini artırmaya mı çalışırlar, belediye iştiraklerinin hizmetlerini çeşitlendirerek daha çok gelir mi elde ederler, su parasına zammı yaparlar kendi tercihleri.
Ha bu arada personel rejimi de önemli, yapılan düzenleme ile artık belediyeler kendi şirketleri eliyle işçi çalıştırmak zorunda, taşeron hizmet alımı yapılamıyor. Bu da personelde kadroya geçme beklentisini ve tabi ki çalışma düzeninde de aksamayı artırıyor. Para buldunuz, hizmet üretecek projenizde var amma personel gönülsüzse işte çıkmazın başlangıcı.
Geçenlerde Kayseri Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreter Yardımcısı Kemalettin Tekinsoy’un sosyal medya yaptığı bir paylaşım dikkatimi çekti. Paylaşımın fotoğrafı da aşağıda isterseniz sizde sosyal medyadan bulup bakabilirsiniz.
Tekinsoy’un ifadeleri aynen şöyle:
“Üstteki orta refüj çalışması 2004 yılında 15 yıl önce yapılmış. Renk, estetik ve fonksiyonellik bir arada tasarlanarak yapılmış. Bilgi, emek ve göz nuru var. Yıllar önce geliştirilen bu tarz bir çok şehir tarafından tekrarlandı. Alttakiler ise bu günlerde yapılan orta refüjler. Soğuk bir beton rengi, fonksiyonellik söz konusu değil ve estetikten mahrum.
Değişim dediysek ne pahasına olursa olsun değişim demedik. Değişim iyiye ve güzele doğru olmalı. Ey belediyelerin teknik yöneticileri, başkanlar bu işlerle uğraşamaz, siz ne tür alternatifler götürürseniz onları kabul ederler. Eğer yanlış bir yönelim söz konusu olursa doğruları söylemekten çekinmeyin. Makamınızı “evet efendimlerle” koruyamazsınız. İşinizi iyi yaparsanız makam, mevki ayağınıza gelir. Unutmayın Şehri hep daha iyiye götürmek ve sürekli üzerine koymak başkanlar kadar sizin de boynunuzun borcu...”
Tekinsoy, bu ifadeleri kimseyi suçlama için kullanmıyor elbette. Ama topyekûn ve açık bir mesaj olmuş değil mi? Ucuz etten yahni olmayacağını anlatmış bence. Beceriksiz ve yetersiz zihniyetlerle de hizmet olmayacağı açık bir gerçektir. Bu da asla unutulmamalı.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Memduh Büyükkılıç, Kayseri’deki belediyeler, özellikle de Kocasinan ve Melikgazi belediyeleri hizmet ve yatırım konusunda büyük bir sorumluluk altındadır. Günde 3-5 basın bülteni yayınlamakla, “İş yapıyoruz” demeye getirmek marifet olmamalıdır. Sayın Mustafa Palancıoğlu ve Sayın Ahmet Çolakbayrakdar kıymetli başkanlar. Üstelik de ilk kez koltuğa oturuyor değiller. Adil olmak, hizmet üretmek, yatırım yapmak ve bütün bunları kılı kırk yararcasına yapmakla mükellefler, (diğer belediye başkanlarının adlarını yazmadım ama onların da kalır yanı yok) Kemalettin Tekinsoy beyin fotoğraflarla anlatmaya çalıştığı yanlışlığı bu iki belediye de ne yazık ki uyguluyor. Diğer ilçe başkanlarına da örnek oluyor dolayısıyla.
Melikgazi bölgesi, Sayın Memduh Büyükılıç’ın uzun yıllar sergilediği çalışma anlayışı ile toparlanmış bir merkez, ancak Kocasinan hala merkeze yakın yerleri hariç bir köy havasında. Yeni yeni adımlar atılmıyor değil tabi. Yiğidi öldüreceğiz hakkını vereceğiz. Ama 10’larca yıldır, üstelikte şehrin en merkezi yerlerinde, yenilenmeyen cadde ve sokaklar var. Ha bu arada yenilediklerinize de gidin bir bakın. Yamalanmış yeni asfaltlar, daha üç gün geçmeden çökmüş, yerinden çıkmış kilit parke kaldırımlar. Bir bakın ne dersiniz?
Kayseri belediyelerinde şu hastalığa da dikkat çekmek gerekir bir cümleyle de, başkalarının onlarca yıl önce yaptığı işleri bugün yeni icat edilmiş gibi kamuoyuyla paylaşıyor ve ilk kez yapmış havası verme gayretinde oluyorlar ya, gülünecek halimiz desek yeridir.
Bu anlayışlar ile paranız olsa ne olur ki, sen sağ ben selamet her şey Allah’a emanet…
Bir kısa not da Felahiye belediyesi için yazalım. Başkan Vural Coşkun 2 dönemdir koltukta oturuyor. Eski başkanlardan İsmet Gürsel kısır sosyal medyadan serzenişte bulunmuş. Bakın neler demiş:
“Sahipsiz ilçem Felahiye,
Eğer sahibi olsaydı Adliyesi, askerlik şubesi, Cezaevi kapanırmıydı, eğer sahibi olsaydı Yüksek okulu, TOKİ'si,Duble yolu( Göv dere) yapılmazmıydı yalanmı”
“Beyler mahallesinin çeşmesi var suyu yok, parkı var bakımı yok yazık”
2. dönemine başlayan bir başkanın bunları görmüş olması gerekmez miydi? Ne diyelim inşallah görmeye başlar.