Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Önder Narin, Kayseri Net Haber’e konuştu…

Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Önder Narin, Kayseri Net Haber’e konuştu…

** Kaç yıldır siyasetin içinde?

** Kemal Kılıçdaroğlu için ne benzetmesi yaptı?

** 3. ittifak oluşumu ve erken seçim konusunda ne dedi?

** Kayseri’deki belediyeciliği yeterli buluyor mu?

** Lebaleb kongreleri nasıl değerlendirdi?

İşte Önder Narin’in o röportajı…

- Öncelikle kısaca sizi tanıyalım?

Yeniden Refah Partisi İl Başkanıyım. Meleğim Nakkaşlık. 30 yıldır nakkaşlıkla uğraşıyorum. 42 yaşındayım 2 çocuk babasıyım. Kayseri’de yaşıyorum ve Kayseriliyim.

- Neden Yeniden Refah partisi? Benzer partiler var merhum Erbakan’ın kurduğu?

Ben bu konuda defaatle birkaç sefer söyledim. 30 yıldır ticaretle uğraşırken hiçbir siyasi partide bulunmadım. İş adamı kimliğimden dolayı Türkiye’nin dünyanın birçok noktasında gitmişliğim vardır. İş adamları ile derneklerle vakıflarla hemhal olup siyaset konuşmuşluğum vardır. 1980 ihtilalinden sonra siyasete daha çok merakım oluşmuştur. 1990’lı yıllara geldiğimizde Erbakan Hocamıza merak sarmaya başladım. Fikirlerini benimsemeye başladım. Gençlik yıllarımızda Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığı adaylığından itibaren iyice aktif bir şekilde takip etmeye başladım ve İstanbul’da Refah Partisi’nde görev yapmaya başladım. Beyoğlu ve Şişli teşkilatlarında koşturduk. 1980’lı yıllarda ülkücü olarak başlayan siyaset serüvenim, 1990’lı yıllarda Refah Partisi ile sürdü. Hem sanatımı icra ettim hem de siyaseti takip ettim. Bir vatandaş olarak oy kullanma şekliyle görevimizi yapmış olduk. 2002’de AK Parti kuruldu. Bize o zaman AK Parti’de aktif siyasette bulunma teklifleri geldi.  Ben 2018 yılına kadar hiçbir şekilde aktif siyasetin içinde bulunmayı tercih etmedim. Çünkü şeffaf bir siyaset aradım kendime göre. 2018 yılında Genel Başkanımız Fatih Erbakan’ın Yeniden Refah Partisi’nin kurmasına kadar böyle devam etti. Fazilet ve Saadet Partileri Refah Partisi gibi olamayınca, içimde bulunan uhde ile Yeniden Refah Partisi’nde aktif siyasetin içinde yer aldım.  2 yıldır Kayseri İl Başkanlığı görevini yürütüyorum. Çok da severek yürütüyorum.

- Siyasi ittifakları ve konumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz Yeniden Refah Partisi olarak, 1994’teki başarımızı tek başımıza seçime girdiğimizde yakalayacağımızı düşünüyorum. Biz tek başımıza seçime girecek gibi hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bunun ilk sınavını da Afyonkarahisar’ın Güney beldesinde 6 Haziran seçiminde inşallah biz de varız. Beldeyi kazanarak Türkiye’ye bir işaret fişeğini yakmış olacağız.

İttifaklar konusunda bakacak olursak. Şu anda tek başınıza seçime girmeniz zor görünüyor. Çünkü ülkeyi 2’ye böldüler Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı diye. İkisinden birini seçmek zorundasınız biz de parti olarak Millet ittifakına gitsek, diyorlar ki siz hainsiniz. Cumhur ittifakına gitsek diyorlar ki zaten Tayyip Erdoğan kurdurmuştu bunu. Siz oralıydınız zaten. Şimdi iki arada bir derede dediğimiz noktada kaldık. Biz de şöyle bir çözüm önerisi sunduk. Üçüncü bir ittifak yolunda sağ partiler diye nitelendirdiğimiz bir oluşuma yola çıkalım dedik. Bu başarıya ulaşır da ittifak kurulursa halkımız şundan kurtulacak. Millet ittifakına oy verdiği zaman hain yaftasından kurtulacak. Cumhur ittifakına oy verdiği zamanda Vatan-Millet-Sakarya söylemlerinde kurtulacak. Gene Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’ın gündeme getirdiği 3. İttifak konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Demokrat Parti, İyi Parti, Hüdapar ile görüşüldü.  Büyük Birlik Partisi, Deva Partisi ve Gelecek Partisi ile de görüşülecek. Sağ parti ve milli parti diye nitelediğimiz partilerin oluşumunda 3. İttifak olursa artık ismini de Vatan ittifak mı koyarlar bilemiyoruz şu an için.  3. ittifak gerçekleşmedi böyle bir durumda ise Yeniden Refah Partisi vatanın ve milletin karşısında olan bir ittifak içinde olmayacaktır.

- Ekonomik koşullar ve pandemi sizce Türkiye''de ve Kayseri''de nasıl bir tahribata yol açtı?

Halk şu an kangren olmuş değil entübe olmuş durumda. Sadece entübe olmuş hastaya biraz nefes aldırmaya çalışıyorlar. Bununla çözüm olacağını biz düşünmüyoruz. Yerli milli tarım ve sanayi açısından, üretin açısından, istihdam açısından yerli ve milli ekonomimizi oluşturmadığınız sürece bu tür sıkıntılarda birisi düğmeye basınca operasyonlardan kurtulamazsınız. Halkımız esnaf zor durumda, çalışanlarımız asgari ücretlilerimiz zor durumda.   Evine ekmek götüremeyen bir sürü vatandaşımız var. Devletimizde bunlara sadece pansuman tedbirleri ile tedbir almak zorunda kalıyor. Bunlar geçici tedbirlerdir. Maalesef devlet politikasında kalıcı çözümler bulunamamaktadır. Devletimiz bir sosyal yardım devletine döndü. Belediyelimiz çıkıyor, bizim Kayseri Büyükşehir belediyesi, Melikgazi Kocasinan belediyelerimiz de çıkıyor en büyük icraatları nedir? 300 bin vatandaşımıza yadım kolisi dağıttık. 500 bin vatandaşımıza iaşe bedeli verdik. Aslında bu bizim ekonomik açıdan ne durumda olduğumuzu gösteren bir tablodur. Biz iktidara geldiğimizde yapacağımız işlerden biri yardım dağıtan devlet değil. Yardıma ihtiyacı olmayan vatandaşı refah seviyesi yüksek hale getiren bir devlet olmaktır. Dolar eurodaki yükselişler esnafımıza üreticimize sanayicimize güven ortamı vermiyor. Aldıkları hammaddeyi yarın iki katı fiyatına almak zorunda kalıp kalmayacaklarını bilemiyorlar. Biz parti olarak esnafımızı sanayicimizi halkımızı sürekli dinliyoruz. Allah bu milletin yardımcısı olsun.

- Kayseri''de belediyecilik ne durumda? Diğer büyük şehirlerle kıyaslama yapılırsa hangi konumdayız?

Belediyecilik Kayseri’de tam anlamıyla yapılamıyor. Niye yapılamıyor. Asfalt dökmek, yollara bakmak, park-bahçe yapmak zaten belediyelerin asli görevidir. Çok büyük başarılar gibi, çok büyük işler yapılmış gibi her gün bir park bahçe açıldı, yol asfaltlandı haberleri duyuyoruz. Bunlar zaten asli görevleri. Belediyeler vatandaşların yaşamları kolaylaştırmak ve huzurun sağlamak için oluşturulmuş kurumlardır. Halkımızın istihdam konusunda belediyelerden beklentisi vardır. Belediyeler devletin kurumları olduğu için projeler üretmesi gerekmektedir. Kayseri’de yaşanabilir bir şehir oluşturulması lazımdır. En büyük sıkıntı şu anda trafik sıkıntısıdır. Bence Kayseri trafik sıkıntısı olmayacak yegane şehirken şu an trafik sıkıntısı olan en büyük şehirlerden bir tanesi. Anlamsız yerlerde ışıklar ve trafik levhaları konulmaktadır. Bunlarla çözüm üretilemez. Dünyanın her tarafında gidiyorum. Kayseri kadar hiçbir yerde trafik ışığı yoktur. Trafik sorunu olmayan bir şehre bu sorunu getirmiş oluyorsunuz. Işık Cenneti olarak adlandırıyorum ben Kayseri’yi. Millet bahçesi yapılıyor. Güzel bir iş ama Mazakaland adında bir yer var orası ne kadar ilgi buluyor ki millet bahçesi böyle bir ilgiyi görecek. 1 milyon metrekarelik bir alanda bu işler yapılıyor. İnsanlar için yeme içme mekanları oluşturuluyor ama insanların bunlar için parası var mı? Önce bu düşünülmelidir.

- Kayseri''ye şu proje yapılsa iş aş kapısı artar dediğiniz bir proje var mı?

Kayseri tarım şehridir. En büyük yatırımı tarıma yapmak lazım. Tarım arazilerinin işlenebilir hale getirilmesi lazım. Bu arazilerin imara açılmaması lazım. Belediyelerin bu tür alanlara imar vermeyerek, tarımı teşvik etmeleri gereklidir. Oralarda vatandaşımız rahatça üretimini yaparak şehir ve ülke ekonomisine kazandırsın. İstihdam artsın. Siz ne yapıyorsunuz. Tarımın bol olduğu bir yeri imara açıyorsunuz. Orada tarım bitiyor. Yani ekilebilir alanları öldürüyorsunuz. Sokakta gezen işsiz gençlerimizin istihdam edilmesi için sanat merkezleri açılabilir. 

- Erken seçim olur mu sizce?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bozuk saatin günde 2 kez doğruyu göstermesi gibi bir söz etti. Kılıçdaroğlu dedi ki, 7 Kasım ‘da seçim var dedi. Doğru söylüyor. 7 Kasım olabilir. Yıl sonu olabilir, yıl başı olabilir ama artık bu gemi çok su almaya başladı. Batmadan bir an evvel gemiyi karaya limana yanaştırmak gerekiyor. O yüzden en geç 1 yıl içerisinde seçim olacağına garanti diyoruz biz ve o şekilde de çalışmalarımıza devam ediyoruz.  

- Siyasi parti kongreleri gerçekleşiyor? Pandemi ortamında İktidar partisinin kongre sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bunu da lebalep salonları dolduran iktidar partisi çok iyi bildiği için seçim çalışmalarını tamamladı. Halkı düşünmeden 30-40 kişiyi oraya topladı. Diyorki halka, ‘burada bir zehir var. Bu zehri ben içersem zehirlenmem ama siz alırsanız zehirlenirsiniz’ diyor. Böyle bir ibare kullanıyorum ben. Çünkü pandemi var diyorsunuz. Valilerinizi belediye başkanlarınızı seferber ediyorsunuz. 65 yaş üstündeki vatandaşlarımızı eve mahkum ediyorsunuz Evine ekmek götüremeyen vatandaşa 900 TL maske cezası kesiyorsunuz. Yasağa uymadın diye 3 bin lira ceza veriyorsunuz. Çok çelişki var. Bu halde kongreler yapıyorsunuz. Trabzon’a gidiyorsunuz dolu, lebalep kongre yapıyorsunuz. Gittiğiniz her yer kırmızıya dönüyor. Ankara’da en son bunun finalini yapıyorsunuz 35-40 bin kişi toplayıp orada diyorsunuz ki, ‘bütün mikropları öldüren karların altında selam olsun’ diyorsunuz.  İktidar milletvekili çıkıp diyorki, ‘yatay çekildiğin için kalabalık göründü. Burada maske mesafe uygulaması vardı’ diyor. Bizimde gözlerimiz görüyor. Halkımızın bunu sorgulamasını rica ediyorum.  Kongreleriniz bitti Türkiye kırmızıya döndü, yine vatandaşın sırtına eziyet. Ülkeyi kapattı seçimi bekliyor. Biz yaparız olur, siz yaparsanız olmaz mantığı yine devam ediyor. Olan yine halkımıza esnafımıza, simitçimize, çaycımıza, lokantacımıza, servisçimize, okul ve yurt işletmecilerimize, öğrencilerimize oluyor. Bunların tamamı mağdur şu anda.