Reklamı Kapat

CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Gonca Yelda Orhan, Kayseri Net Haber’e konuştu…

CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Gonca Yelda Orhan, Kayseri Net Haber’e konuştu…
Siyasete ilişkin görüşlerini ortaya koyan ve ‘yeniden doğsam yine CHP’li olurum’ diyen Cumhuriyet Halk Partisi Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Gonca Yelda Orhan, ekonomik koşullar, pandemide yaşanan zorluklar, Kayseri’deki belediyecilik ve Kayseri’nin bulunduğu noktaya ilişkin görüşlerini, Genel Yayın Yönetmenimiz Rifat Kural’a anlattı.

Kayseri’deki belediyeciliği neden başarısız buluyor?

Erken Seçim için ne yorum yaptı?

Milletvekili adaylığına nasıl bakıyor?

Millet İttifakı için ne dedi?

AK Parti iktidarını nasıl tanımlıyor?

 

İşte Cumhuriyet Halk Partisi Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Gonca Yelda Orhan’ın röportajından detaylar;

Sizi tanıyarak başlayalım Gonca Hanım röportajımıza…

Cumhuriyet Halk Partisi Yüksek Disiplin Kurulu Üyesiyim. Cumhuriyet Halk Partisi’nin gençlik kollarından itibaren her kademesinde çalışmış ilçe yöneticiliğinden kurultay delegeliğine kadar her basamağını kademe kademe yükselmiş bir partiliyim. Aynı zamanda iş insanıyım. Girişimciyim, turizm Seyahat Acentam var. Turizmle uğraşıyorum. Hem siyasetin her kademesinde hem de ticaretin her kademesinde yıllardır emek veren bir insanım.  Evli değilim ailemle birlikte yaşıyorum. Benim için hem siyaset hem ticaret çok öncelikli olduğu için bu şekilde ev yaşantısını da birlikte götürmeye çalışıyorum.

Siyasete ne zaman ilgi duymaya başladınız?

Doğduğum günden itibaren desem çok yanlış olmaz herhalde babam Cumhuriyet Halk Partisi il başkanlığı yapmış bir isim SODEP, SHP 3 dönem il başkanlığı yapmış bir kişinin çocuğuyum.  Babam ve annem üniversite hayatında siyasetin içerisindelerdi ben de aklım başıma erdiğinden beri devamlı siyasetin içerisinde büyüyen bir çocukluk yaşadım. Aktif olarak siyasete üniversite hayatımda başladım. 1993-94 yıllarında Cumhuriyet Halk Partisi gençlik kollarında çalışmaya başladım. Daha sonra 1999 yılında hatta dönemde partimiz baraj altı kalmıştı, o dönemlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin bayrağını Kayseri’de dalgalandırmak için ilçe yöneticiliği yaptım.  Kadından sorumlu ilçe başkan yardımcısıydım. Daha sonra 2006 yılına kadar bir üye olarak siyasi yaşamımı devam ettirdim. Daha sonra kadın kolları başkan yardımcılığı il başkan yardımcılığı yaptım 5 yıla yakın bu görevde bulundum. Biz liyakatli bir partiyiz liyakate çok önem veriyoruz. Bu basamakları kademe kademe çıktım. Bu kademenin sonunda 2016 yılında Cumhuriyet Halk Partisi il kongresinde kurultay üyeliğine seçildim. Kurultay delegeliği CHP’nin en üst organıdır bilindiği üzere. Bir dönem kurultay delegeliğinden sonra 2018 yılındaki Kayseri il kongresinde yeniden kurultay delegeliğini kazandım. CHP üyelerine beni bu göreve layık gördükleri için sonsuz teşekkür etmek istiyorum. Kurultay delegeliğimi bir üst kademeye taşımak için CHP’nin 2 organından biri olan yüksek disiplin kurulu adaylığımı koydum. CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi olarak göreve başladım. Pandemi koşullarında biraz kurultayımız gecikti. 2.5 yıla yakın bir dönem yüksek disiplin kurulu üyeliği yaptıktan sonra patimizin örgütümüzün takdiri ve talepleriyle Temmuz 2020’de pandemi koşullarında 37. Kurultayımızda 2. Dönem göreve yeniden seçildim. Siyasi yaşamım 18’li yaşlardan itibaren başlayarak bu günlere geliyor.

 

CHP olmasaydı hangi parti olurdu, hiç düşündünüz mü?

CHP olmasaydı hiçbir parti olmazdı. Monarşi sistemi padişahlık sistemi devam ediyor olurdu. Bu padişahlık sisteminde artık hangi ülkenin sömürgesi altında olurduk, İngiltere’nin mi Amerika’nın ya da Almanya’nın mı sömürgesi olurduk. Biliyorsunuz ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu meşaleyi Türk milletinin meşalesini 19 Mayıs 1919’da Samsun’dan ilk adımı atarak çıktı. Bu bağımsızlığımızı ilan ettiğimiz gündür. Ondan öncesinde Osmanlı İmparatorluğu dağılma sürecindeydi. CHP olmasaydı, şu anda monarşik bir sistem padişahlık sistemi devam ediyor olurdu. CHP Türkiye Cumhuriyeti’nin temelidir.

 

Siyasi ittifakları ve konumlanmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Siyasi ittifaklar 2018 yılındaki milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ilk Millet ittifakını oluşturdu Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ilk etapta hepimize farklı geldi. Arabalarımız oldu mu oldu. Ama şu anki konjonktürde 2018 seçim sonuçlarına ve 2019’daki yerel seçim sonuçlarına baktığımızda çok başarılı bir ittifak oluşturmuş. Çünkü Millet ittifakındaki bileşenlerin hepsinin tek bir derdi var gerçekten millet, halk yurttaş. Temeldeki ortak nokta belli. Ortak nokta yurttaş olduğu için İYİ Parti ile yaptığımız ittifakta da demokrat parti ile yaptığımız ittifakta da Saadet partisi ile yaptığımız ittifakta da tabanda hiçbir şekilde sıkıntı çıkmadı. Çünkü Millet ittifakının ortak derdi yurttaştı. Bunu da genel başkanımızın başkanlığında ciddi bir mühendislik haritası çizerek, bu konuda kendisini tebrik ediyorum. Farklı bileşenleri bir araya getirdi ve bu bileşenlerin tabanı birbirine sahip çıktı. Son yıllarda siyaset o kadar keskin gidiyor ki, ötekileştirme siyaseti ile gidiyor. Ama bugün baktığınız zaman belediyelerde millet ittifakı olarak, İyi partinin de Saadet Partisi ve demokrat partinin de meclis üyeleri var herkes birbirine sahip çıkıyor.

Ekonomik koşullar ve pandeminin etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ciddi bir sıkıntı söz konusu. Bu pandemiden önce başlayan süreç sıkıntı vardı ülkemizde son yıllarda artık hani sat sat nereye kadar? Adalet ve Kalkınma Partisi elinde done kalmadı. Halkı kandıracağı bir şey kalmadı. Yıllarca özelleştirme yaparak birçok yerleri sattı. Nakit girişi sağlamaya çalıştı yabancı sermaye ile iyi olmaya çalıştı.

Bu durumda kendi üretimine geri plana itti. İthalatta ile ülkeyi ayakta tutmaya çalıştı. Bugün yıllardır samanı ithal eden bir ülke olmuşuz. Sizce bu ülke nereye kadar dayanabilir. Bizim 7 bölgemizde apayrı üretim araçlarımızın vardı. Hayvancılıktan, ayçiçeğine, hayvancılığa kadar üretin bir ülkeydik yani kendi kendine yeten bir ülkeydik. Ama son yıllarda Adalet ve Kalkınma Partisinin yanlış politikaları ile biz üreten değil tüketen bir toplum olduk. Bu ekonominin üzerine bir de pandemi geldi. Pandemide biz üretimin önemini bir kez daha anlamadık mı? Aylarca ülkeler birbirlerine sınırlarını kapattı. Biz kendi kendimize yeter duruma gelmezsek bu ekonominin düzelmesi mümkün değildir. Millet ittifakı olarak hedefimiz budur. Kendi üretimimizi kendimize yetebilen bir ülke olma konumuna gelmek istiyoruz. Yani biz eski Türkiye’deki yeni Türkiye yeni sistem diye bu halkın aşağı yukarı zamanında yüzde ellisine inandıran ve asla söylediklerinin hiçbiri olmayan bir iktidarla mücadele ediyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisinin yaptığı en yanlış politikalardan birisi ekonomi ve üretim politikasıydı. Çünkü onlar biz millet ittifakıydık onlar kendi ittifakıydı yani üst düzeyin saray ittifakıydı. Çünkü yurttaşın aşağıda ne yediği veya ne içtiği şu pandemi döneminde bir buçuk yılı aşkın  görüyorsunuz verilen yardımlara bakın yani bir buçuk yıldır bu  insanlar aylardır kuaför dükkânı olan aylardır işsiz işyerleri kapalı siz bunları 3 ila 5 bin arası bir hibe ediyorsunuz ya 14-15 ay olmuş bu ülkede pandemi başlayalı bilinen süreci 15 ay olmuş 15 ayda bir işverenin baykuşunu hesaplayalım bugün en minimum Bağ-kur ödemesi 1100 TL 15 ayla çarpın bakalım ne kadar bağkur  borcu  sigorta  primlerini hiç saymıyorum. Bu ülkede ekonominin düzelmesi bu halkın ve refaha ulaşması mümkün değil.

Yine siyasetten devam edelim Kayseri’de yaşayan bir insan olarak ve siyasetçi olarak Kayseri’de belediyeciliği nasıl görüyorsunuz?

Valla zaten yurttaşımız bunun karşılaştırmasını bizden daha güzel yapıyor hele de son 2019 yılında İstanbul Ankara adana mersin büyükşehir belediyelerimizin çalışmalarını sosyal desteklerini sosyal devlet olmanın önemini veya bir sosyal devlet nasıl olur belediye başkanlarımız sağ olsunlar büyükşehir belediye başkanlarımız bugünkü iktidara ders verir niteliğinde gösterdi ve yurttaşlarımız bunu fazlasıyla takdir ediyorlar  hatta artık orda yaşamayı istiyorlar yani o derecede kayseri belediyeciliği artık tıkanmış bir belediyecilik gitmiyor yürümüyor aynı eksen içerisinde dönüyorlar ufukları artık yüksek değil açıkta değil çünkü 25 yıldır siz bu şehri yönetiyorsunuz 25 yıldır bu halka bu yurttaşa ne verdiniz binadan başka bir şey vermediler yüksek binalar yollar bunun haricinde verdikleri hiçbir şey yok yapılan binaların hepsi çarpık bir yapılaşma söz konusu yollara bakıyorsunuz altgeçitler üstgeçitler bunun bu dünyanın neresine giderseniz gidin 2000’li yıllarda sonra teknoloji o kadar ilerledi ki bunu yapmamak ayıp oluyordu ama sosyal belediyecilik anlamında baktığınız zaman maalesef sınıfta kaldılar onun dışında belediyecilik zihniyeti ve hükümet zihniyeti ile bir arada giden bir zihniyet var maalesef ki peki onun karşılığında bu şehir bir cumhurbaşkanı çıkarttı sayamayacağım kadar bakan çıkarttı  sayamayacağım kadar herhalde 4 5 6 bilmiyorum yani bakan çıkarttı yıllardır kayserinin bakanları vardı ki bence cumhurbaşkanına artık Kayseri’deki siyasetten çok memnun değil bu dönem bakan bile yok biliyorsunuz ki Kayseri’den şimdi kayseri Ankara arası siz otoban yaptıramamışsınız bir hızlı tren burnumuzun dibinden geçiyor arkadan geçiyor biz kayseri Ankara hızlı trenini artık hayal olarak görüyoruz. Hatta biz CHP olarak biliyorsunuz meydana prototip tren koymuştuk. Kayseri halkının görüp görebileceği bu iktidarda bakın bu iktidarda CHP iktidarında o ilk örnek oyuncak tren gerçek tren haline gelecekti ama bu iktidarın seçime kadar ki süreçte Kayseri halkının görüp görebileceği budur dönüp bakıyorsunuz şehrin içi AVM’ler esnafı öldürdüler yani dünyanın hiçbir yerinde veya şehrinde deyim size bu kadar AVM’ler iç içe bakın bugün size Kayseri Park AVM ile Forum arasında 1-1,5 kilometre 1,5 kilometre var ya yok dönüyorsunuz 200-300 metre arayla Kayseri Park’la Kocasinan’da tekrardan bir AVM açılıyor. Dönüp yeşil alana bakıyorsunuz, yeşil alan denilen bir nokta bırakmadılar artık. Kayseri’nin kendi doğal güzelliğini Talas’ı yok ettiler. Şimdi bir beton yığını ile karşı karşıyayız. Yenisini yaptıklarını istemiyoruz, eskiye dokunmasınlar. Bu belediyelerin en büyük sorunu bozmadan yapamıyorlar. Böyle bir hastalıkları var. Tramvay hattına bakıyoruz çok komik bir hat var. Beyazşehir-Belsin arasında bir tramvay. Bu halk sadece bu güzergâhta mı yaşıyor. Havaalanına, terminale tramvay gitmiyor. Bu nasıl bir ulaşım mantığıdır. Bu vatandaş artık yapılan hataları görüyor ve net söylüyor. Yönetemiyorsunuz diyor. İlk seçimde sandık önlerine konulduğu zaman Millet İttifakı’nın ortaklığında CHP’nin liderliğinde bu belediyeleri de aynen Ankara, İstanbul, Mersin de olduğu gibi değiştirecektir.

 

Seçim olur mu yakın zamanda öngörünüz nedir?

Benim böyle bir öngörümle bakılmaması gerekiyor. Ülkenin erken seçime ihtiyacı var. Bu iktidarın artık ömrü fazlasıyla doldu. Bu bizim şahsım adına partim adına istememin ötesinde yurttaşın talebi. Yurttaş iktidar değişsin istiyor. Siyasetçi olarak ben de tabi ki seçimi istiyorum.

 

Seçim dönemine girilirse milletvekilliği düşünceniz var mı?

Siyaset yapıyoruz. Siyasette hedeflerimiz vardır. Kayseri halkı için daha iyi nasıl hizmet verilir noktasında olduğum için tabi ki böyle bir hedefim söz konusu. Hedefsiz siyaset olmaz.

PAYLAŞ
GÖNDER
×